TEKNOLOJİK SEVİYE
Toplum, sahip olduğu teknolojik olanaklar açısından da yapıya damgasını vurur. Mimar, toplumun sahip olduğu teknolojik olanaklar içinde çalışır.
Mimarlık kendini yaratan toplumun bilimsel ve teknik aşamasının doğru anlatımı olur. Gerçi bu anlatım her zaman teknolojideki gelişmelerle eşzamanlı olarak ortaya çıkmaz. Tekniğin biçim sınırlarını belirlediği bir gerçektir. Malzeme ve teknik koşullar tek bir mimari ürünün ortaya çıkma sürecinden çok daha uzun ömürlü oldukları için, onları toplumsal veri olarak değerlendirmek zorundayız.
MİMARİDE MÜHENDİSLİK
Mimaride gelişmeler sürecini yakın geçmişte izlediğimizde, modern teknolojinin verilerini yapı alanına sokanların mimarlar değil, fakat mühendisler olduğunu görüyoruz.
Mühendislik ve Güvenlik
Mühendislik uygulamalarındaki,bilgi ve deneyim eksikliğinin halkımız üzerindeki binlerce cana ve yüksek maddi kaynağa mal olacağı yıkıcı sonuçları,depremlerde,iş kazalarında,yangınlarda,doğal çevrenin tahribinde,endüstriyel kazalarda yaşayarak görülmektedir.
Mühendisliğin Çerçevesi
Mühendislik, maddeyi ekonomik biçiminde ele alıp, fiziksel olaylara dayanarak ve matematiksel modellerden de yardım alarak, insanlığa yararlı hizmetler sunabilmek sanatıdır.
Teknoloji hiçbir şeydir. Asıl önemli olan insanların özünde iyi ve zeki olduklarına, onlara gerekli araçlar verildiği taktirde mükemmel işler başaracağına duyduğunuz inançtır.
Teknoloji sayesinde herkesin kapısı, kocaman bir pencereye dönüşebiliyor.
Çağdaş mimari sanayi öncesi toplumlarının düşlerinde bile görmediği teknolojik olanaklara sahiptir. Yapıyı bir makine gibi tasarlayıp yapma olasıdır.
Geleneksel malzemelerin verdiği strüktür olanakları çok aşılmış ve çeşitlendirilmiştir. Ne var ki bugün mimari değerlendirme ve eleştiri aracı olarak kullandığımız sözcük ve kavramların çoğu mimari tarihinin sanayi öncesinden kaynaklanır. Gelecekte de mimariye yön verecek olan malzeme bilimleri olacaktır.
